Hükümet’ten Enis Berberoğlu açıklaması
Ekim 3, 2018Japon kredi derecelendirme kuruluşu JCR’in Başkanı Orhan Ökmen YEP’te ekonomik daralma dönemine girileceği realitesinin zımnen de olsa kabul ediliyor olmasının programın en gerçekçi tarafı olduğunu söyledi. Ökmen “Ancak “dengelenme” diye tabir edilen durgunluğun yaratacağı risklerle nasıl mücadele edileceğine ve durgunluktan nasıl çıkılacağına dair YEP özel bir öneri sunmuyor.” değerlendirmesini yaptı.
Ökmen’in yazılı açıklamasında şu ifadeler yer aldı;
“Güncel konjonktürde bütçe disiplininin devam ettirilmesinin hedeflenmesi, daralan ekonominin içine girdiği trübülansın şiddet ve stresini daha da artıracağı için Türkiye’nin mevcut ekonomik döngüsünde iktisaden doğru bir politika olamaz: Ekonominin duracağı öngörüsünün kabul ediliyor olmasına rağmen, aynı programda maliye politikasının da sıkılaşması hedeflenmiştir. Kamunun lüks harcamalarında öngörülen kesintilerin ve Döviz kaynağına ihtiyaç duyulan mega yatırımların dışında kalan diğer kamu yatırımlarının da aynı dönemde durdurulması, mevcut konjonktür açısından iktisaden doğru bir önlem değildir. Daralan konjonktürde bütçe açığının bir miktar artırılması temel kuraldır.
Enflasyon ve cari açık beklentilerinin piyasa beklentileriyle oldukça uyumlu olmasına rağmen, vergi gelirlerindeki artış beklentisinin ve işsizlik hedeflerinin oldukça iyimser varsayımlarla planlanmış olduğunu düşünüyoruz: Düşük büyüme işsizliğin azalmasına hiçbir katkı yapamaz. Zira, düşük büyüme dönemlerinde istihdam düzeyindeki yıllık artış oranının aynı dönemdeki işgücüne katılım oranından 2-3 kat daha fazla planlanmış olması istatistiki bir yaklaşım değildir. Vergi gelirleri için öngörülen yıllık yüksek artışlar, düşük büyüme oranlarıyla uyumlu görünmemektedir.
YEP’in örtük kur hedefinin realizasyonu için Merkez Bankası’nın bundan sonraki tam bağımsızlık seviyesi belirleyici olacaktır: Özel bir dolar kuru hedefi planlanmamakla beraber, 2021 yılına kadar örtük olarak her yıl için varsayılan kur seviyelerinin esasen bugünden itibaren aşılmış olduğu dikkate alınır ise, YEP’in en kritik, en hassas varsayımı TL’nin dış değeridir. YEP’in örtük kur hedefinin realizasyonu için Merkez Bankası’nın bağımsızlığı belirleyici olacaktır.
YEP’in öngörülerinin realizasyonu halinde; finansman maliyetleri yüksek seviyesini hep koruyacak ve rezerv artışı yaratacak önemli bir döviz girişi olmayacaktır. Bu durumda TL’nin değer kazanması veya değerini korumasının zorlukları devam edecektir.
YEP, güncel döviz yükümlülüklerinin çözümü ve kur hasarının hafifletilmesi için herhangi bir öngörü sunmuyor: Türkiye’nin döviz kazançlarının ve döviz rezervlerinin artırılmasına, döviz yükümlülüklerinin karşılanmasına ve kur hasarının çözümüne ilişkin Orta Vadeli Programın hiçbir öngörüsü bulunmamaktadır. Halbuki Türkiye’nin güncel temel sorunu döviz ihtiyacıdır.
Türkiye ekonomik ortamını etkileyen hukuk ve demokrasi alanlarında kısa-orta vadede yapacaklarının hala belirsiz olmasına, ekonomik tahribatı artırmaya ve TL’nin dış değerini zayıflatmaya devam etmesine rağmen, bu alanlarla ilgili olarak da YEP’de herhangi bir hedef ve öngörü yer almamaktadır.