İKB’den Türk ekonomisine güven mesajı
Eylül 25, 2018İslam Kalkınma Bankası (İKB) Grubu Türkiye Bölge Direktörü Salih Celasi, “Üretime dayalı, ihracat odaklı, yüksek teknoloji temelli rekabetçi bir ekonomi oluşturulması için atılacak adımlar, Türkiye ekonomisinin geleceğini daha da parlatacak, bu konuda Türk ekonomisine güveniyoruz.” dedi.
Celasi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İslam Kalkınma Bankasının kurulduğu yıldan bu yana, Türkiye’de, ekonomik kalkınma ve refah artışının sağlanması amacıyla gerçekleştirilen yatırım ve projelere finansal ve teknik destek verdiğini söyledi.
Bankanın, Türkiye’de bugüne kadar birçok farklı sektörde 452 operasyon için 11,3 milyar dolarlık kaynak sağladığını ifade eden Celasi, “Söz konusu kaynakların, 6,8 milyar doları İslam Kalkınma Bankası Ticaret ve Finans Kuruluşu (ITFC) tarafından sağlanan ticaretin finansmanı olup, İslam Kalkınma Bankası Özel Sektör Gelişim Kuruluşu (ICD) tarafından bu dönemde özel sektörün finanse edilmesi için 737 milyon dolarlık bir kaynak kullandırılmıştır.” diye konuştu.
Celasi, bankanın kredi ve yatırım sigortası kuruluşu ICIEC’in Türkiye’deki kamu ve özel sektör projelerine sağlanan kredilerde ve şirketlerin alacak kredi sigortalarında yer alarak toplam 6,3 milyar dolarlık bir hacim gerçekleştirdiğini anlattı.
İKB’nin, Türkiye ofisinin açılmasıyla, buradaki projelerin daha geniş ölçekli desteklenmesine imkan sağladığını anlatan Celasi, “2015-2017 döneminde sağlanan finansal kaynaklar 3,8 milyar dolar. Bu Türkiye’de toplam sağlanan kaynakların yüzde 34’ünü teşkil etmektedir. Bankanın aktif portföyünde yer alan projeler, eğitim, ulaştırma, enerji, sağlık, küçük ve orta ölçekli firmaların geliştirilmesi, İslami finans, katılım bankacığı ve alternatif finansman yöntemlerinin Türkiye’de kapsamının geliştirilmesi ve desteklenmesi alanlarındadır.” ifadesini kullandı.
“Çok yönlü çalışmaya devam” mesajı
Celasi, hızla büyüyen Türkiye ekonomisinin, sayısı ve kalitesi artan altyapı yatırımlarını bir zorunluluk haline getirdiğine dikkati çekerek, “İKB, Türkiye’de enerji, ulaştırma, sağlık ve eğitim sektörlerinde uygulanabilir projelerin desteklenmesi konusunda çalışmalarına devam edecek. Türk Eximbank ile küçük ve ortak ölçekli firmaların geliştirilmesi için iş birliğimize devam etmek, İslami finansın, katılım bankacılığının ve alternatif finansman yöntemlerinin Türkiye’de kapsamının geliştirilmesi için başta Borsa İstanbul olmak üzere birçok paydaşımızla yürüttüğümüz çok yönlü çalışmalarımıza gelecek dönemde devam etmeyi planlıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Özellikle yenilenebilir enerji, enerji ve kaynak verimliliği, enerji arz güvenliğini artıracak projelerle ulaştırma alanında rekabetçiliği, etkinliği ve verimliliği artıracak projelerin ilgi alanlarında yer aldığını belirten Celasi, kamu özel sektör işbirliğiyle hayata geçirilecek bazı altyapı projelerini gelecek dönemde de desteklemeye devam edeceklerini bildirdi.
Celasi, Türkiye’de sosyal altyapının ve afetle mücadelenin geliştirilmesi kapsamında yapımı, restorasyonu süren okul ve hastane projelerinin gelecek dönemde kalkınmaya önemli etkileri olacağına işaret ederek, bu bağlamda Okmeydanı Araştırma Hastanesinin yapımı gibi projelerin gelecek dönemde desteklenecek projeler olduğunu dile getirdi.
“Türkiye’ye ve Türk ekonomisine güveniyoruz”
Türkiye’nin sahip olduğu jeopolitik konum, tarihi ve kültürel birikim ile beşeri ve doğal kaynakların, Türk ekonomisinin geleceğinin parlak olmasını sağlayacağını ifade eden Celasi, şunları kaydetti:
“Kaynakların etkin ve verimli kullanımını sağlayacak yapısal reformlar, günümüzde yaşanan ekonomik sorunların kısa sürede aşılmasına önemli katkıda bulunacak. Türkiye, yüksek enflasyon, dış ticaret açığı kaynaklı cari açık ve düşük tasarruf oranları gibi sorunları aşacak politikaları hayata geçirecek gerekli teknik bilgiye ve beşeri sermayeye sahip. Üretime dayalı, ihracat odaklı, yüksek teknoloji temelli rekabetçi bir ekonomi oluşturulması için atılacak adımlar, Türk ekonomisinin geleceğini daha da parlatacak, bu konuda Türkiye’ye ve Türk ekonomisine güveniyoruz. Özellikle bilim, teknoloji ve inovasyonun gücünü kullanarak, Türkiye’nin genç ve dinamik nüfusu ile geleceğe daha da güvenle bakacağını düşünüyoruz.”